Söz:Vedat Türkali (Abdülkadir Pirhasan)

Müzik: Onur Akın

--------------

Eşini öğretmenlik yaptığı Nevşehir' den İstanbul' a gönderen Şair, ailesine ve İstanbul' a olan özlemini dile getiriyor.

----------------

Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle

Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla

Bekle bizi İstanbul...

--------------

https://m.youtube.com/watch?v=zcO662McVOQ

Gökhan Türkmen: Sen İstanbulsun

-------------

Söz & Müzik: Murat Güneş

Düzenleme: Aytaç Özgümüş

Klip Yönetmeni: Murat Joker

----------------

Köşedeki Çiçekçi Seni Sordu Bu Sabah

Burada Yok Dedim Selam Söyle Dedi

Tazeymiş Gülleri

----------

https://m.youtube.com/watch?v=DDgswnI2AbA

Suriye' de devlet halk düşmanı ve terör örgütü B.A.A.S. Partisinin işgali altında.Beşşar Esad bir, terör örgütü elebaşıdır.Tutuklanacak, yargılanacak. Türkiye' nin Nurcu Fetullahçı teröristler ya da Bölücü Komünist Teröristler tarafından ele geçirildiğini düşünün.Suriye' deki durum aynen böyledir.A.B.D. nasıl Saddam' ı ipe çektiyse Türkiye' de Esad' ı ipe çekmelidir.Tabii..A.B.D. ve Rusya izin verirse.

İtalyan halk şarkısı.

Sabah erken saatte tarlada çalışmaya giden amelelerin evde bıraktıkları eşleri için söylediklerdir.

----------------

İtalyan iç savaşında Komünistler sözlerini değiştirerek kendilerine mal etmişlerdir.

Türkiyeli komünistler tarafından da çok tutulur ve "çav bella" olarak bilinir. Değiştirilmemiş, aslı şöyledir:

--------------

alla mattina, appena alzata

o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao.

alla mattina, appena alzata

in risaia mi tocca andar

(sabah, daha yeni kalkmışım,

hoşçakal sevgilim, hoşçakal,

sabah, daha yeni kalmışım,

pirinç tarlasına gitmem gerek)

----------------

https://m.youtube.com/watch?v=8FMH-OgDqnM

Söz: Nâzım Hikmet Ran

Müzik: Cem Karaca

Konu: Ruslar hesabına casusluk yaptığı için vatan hainliği ile suçlanan ve bu yüzden polis tarafından aranan Nâzım Hikmet Ran, Moskova' ya kaçmadan önce Gülhane Parkında buluşmak üzere sevgilisiyle sözleşirler.Olaylar böylece gelişir.

https://m.youtube.com/watch?v=3xJK6lF7evY

Vatandaş, her şeyi düşünüyor ve konuşuyor.Gözlerinden hiç bir şey kaçmıyor.Diyorlar ki;

-----------

Son 12 yılda ülkeye hiç bir şey kazandırmayan yüzlerce yurt dışı gezisi yapıldı.Bunun vergi mükelleflerine maliyeti 100 milyar dolar[T.L. değil diye vurguluyor.Nasıl hesapladıysa.. :) ]..ve ekliyor:

-------------

Bu ülkenin yurt dışı Temsilcilikleri, Elçilikleri,Konsoloslukları var.Onlar, süs için mi var?

Sayın Ahmet Necdet Sezer neden hiç yurt dışı gezisi yapmadı.Yapmadığı için ülke ne kaybetti.Siz, yüzlece yurt dışı gezisi yaptınız da ülkeye ne kazandırdınız?Ülkeye değil ama, kendinize, aile-yi taallukata (ne demekse) ve yandaşlarınıza 100 milyarlarca dolar kazandırdınız.Sonra bu paraları altın ve döviz olarak yurt dışına kaçırdınız.Sonra bir şey daha söyledi...

Sözler: ERHAN YURDAER

Müzik: YILDIRIM GÜRSES

Usül: : SOFYÂN

Makam: MUHAYYER KÜRDÎ

----------

Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim

Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklarla

Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma

https://m.youtube.com/watch?v=tdjxqjPL8jk

Aslı, Fransa'da yaşayan bir Türkiye Ermenisi olan Marc Aryan 'ın 1966 tarihli qu'un peu d'amour adlı şarkısıdır.

Türkçe uyarlaması Fecri Ebcioğlu tarafından yapılmış ve düzenlenmiştir.

---------

Eylülde gel

Eylülde okul yoluna

Konuşmadan yürüyelim gireyim koluna

Görenler "dönmüş hem de mutlu" diyecekler

Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi

Yaprak dökecekler.

-----------

https://m.youtube.com/watch?v=BqJ_7f7qJpQ

yine Müslümanlara saldırdı.

Çok sayıda sivil öldü.

Yapımda ve yayında emeği geçenler

takdir ve teşekkürü fazlasıyla hak ediyorlar.